Genç Marx’ın mizahi yüzü: Scorpion ile Felix

“`html

Karl Marx’ın genç yaşta, 19 yaşında kaleme aldığı ve günümüze ulaşan bazı bölümleri eksik olan “Scorpion ile Felix” adlı romanı, dikkat çekici bir çeviri ile Sabri Gürses tarafından SRC Kitap etiketiyle basılmıştır. Bu eser, Marx’ın az bilinen gençlik dönemine ait mizahi bir roman denemesi özelliği taşıyor. Kitabın çevirmeni Sabri Gürses ile yaptığımız röportajda, çeviri sürecinde karşılaştığı zorluklar, metnin bağlamı ve Marx’ın mizah anlayışı üzerine detaylı bir tartışma gerçekleştirdik. Bu özgün çalışma, dönemin toplumsal ve kültürel yapılarıyla bağlantılı olarak değerlendiriliyor.

Çevirmen Sabri Gürses Çevirmen Sabri Gürses

Karl Marx’ın mizahi bir eserini çevirmek, tarihsel ve edebi unsurları harmanlamayı gerektiriyor. Bu dengeyi nasıl sağladınız?

Bu sorunuz için teşekkürler. Mizaha olan merakım her zaman vardı, ancak bu, benim için yalnızca bir eğlence değil, aynı zamanda toplumsal eleştirinin bir parçasıydı. Mizahı yakından takip eden biri olarak, Aziz Nesin, Efraim Kişon ve Don Camillo gibi yazarların eserlerini gençliğimde okuyarak büyüdüm. Benim için Rabelais’in Gargantua ve Gonçarov’un Oblomov gibi eserleri önemliydi. Mihail Bahtin’in Gargantua üzerindeki incelemelerini de çevirmiştim. Kısacası, ailemde edebiyat ve toplumsal meseleler her zaman konuşulurdu; bu bağlamda Marksist bir bakış açısıyla büyümem de kaçınılmaz oldu. genç Marx’ın düşünceleri ve eserleri üzerinde derinlemesine düşündüm.

Scorpion ile Felix Scorpion ile Felix, Karl Marx, Çevirmen: Sabri Gürses, 92 s., SRC Kitap, 2025.

Marx’ın Scorpion ile Felix‘indeki mizahi öğelere yaklaşırken, bu eserin aslında onun gençlik yıllarındaki düşünsel gelişimine dair önemli ipuçları verdiğini fark ettim. Özellikle Marx’ın Kutsal Aile adlı eserine olan ilgim, bu roman girişimiyle bambaşka bir pencere açıyor. Marx, burada edebi eleştiriyi edebi bir dil kullanarak yapmayı denemiş. Belki de bu roman, Marx’ın gençliğinde yazmaya dair tutkusunu yansıtıyor. Edebiyata dair algımızı genişletebiliriz; mizahi unsurlar, insanları eğlendirirken derin düşüncelere de sevk ediyor.

Eserin tamamlanmamış oluşu çeviri sürecinizi nasıl etkiledi? Hangi noktalara vurgu yaparak okuyucuyu bilgilendirdiniz?

Aslında, bu eserde çevirmen olarak kendimi yalnızca bir aktarımcı olarak görmedim; araştırmacı bir bakış açısıyla metni anlamaya çalıştım. Yetersiz olan bölümleri tamamlamak gibi bir amacım yoktu, bu eksiklikler çeviri sürecime bir zenginlik kattı. Okuyucunun metni anlaması için ilgili dipnotlar ekledim. Örneğin, Marx’ın metninde geçen karakterlere dair görseller sağlamak, okuyucu için metnin bağlamını daha anlaşılır kıldı. Bu tür görsel yardımlar, okuyucunun hayal gücüne de katkıda bulundu.

“Scorpion ile Felix”, Marx’ın düşünceleri üzerindeki etkisi açısından nasıl bir görünüme sahip?

Bu metnin, Marx’ın edebi ve felsefi gelişiminin bir yansıması olduğunu söyleyebilirim. Marx, bu eserle edebi dilinin kapılarını aralayarak felsefi söylemini bulmasına fayda sağlamış olabilir. Fakat, sosyalist mücadelesinin ve hayal gücünün zenginliğini daha sonraki eserlerine taşıdığını görüyoruz. Bu roman, Marx’ın edebi bir deneyim yaşadığı süreçlerin bir parçası olarak değerlendirilmeli.

Marx’ın mizahi üslubu nasıl yorumlu yorsunuz?

Örneğin, 16. Bölüm’deki espriler, geleneksel mizahın ve sokak fıkralarının unsurlarını barındırıyor. Bu tür mizah, Marx’ın diğer eserlerindeki sert ve polemikçi üslubundan oldukça farklı. Mizahi polemiklerinde içten bir alay havası var; pek çok düşünür bu kadar mizahi bir dille yazmayı tercih etmezdi. Marx’ın mizahi yaklaşımı, anti-burjuva eleştirisinin bir parçası olarak önemli bir gelişim gösteriyor. Bolca mizahi unsura sahip olduğu kesimlerin, belirli ortamlarda nasıl yankı bulduğunu günümüzde daha iyi anlayabiliyoruz.

Karl Marx olarak tanıdığımız düşünür imgesinden daha farklı bir bakış açısı sunan bu roman, düşünce dünyanızı nasıl etkiledi?

Bu romanı keşfetmek, benim için büyük bir aydınlanma oldu. Edebiyatla Marx’ın düşünceleri arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamama yardımcı oldu. Daha önce Marx’ın edebi üretim girişimlerinin neredeyse hiç görülmemesi, onun edebiyata yaklaşımını sorgulama isteği uyandırdı. Özetle, Marx’ın mizahi denemeleri, çağdaş edebiyat tartışmalarında derinlemesine değerlendirilmesi gereken bir konu haline geldi.

Bu roman çağdaş edebiyatın hangi unsurlarına hitap ediyor ve günümüz okuyucusunun bu eserden öğrenebileceği dersler neler?

Bu romanın tarzı, modern edebiyatın deneysel yapılarıyla örtüşüyor ve özellikle Ulysses gibi eserlerden etkileniyor. Günümüz okuyucusu, Marx’ın düşünsel tasvirlerini daha açık hale getiren bir dilin evrimine tanıklık edebilir. Marx’ın üniversiteye girememiş olması, onu sistem dışında bir düşünür olarak konumlandırıyor; bu durum, romanın mizahi yapısının zenginliğini sağlıyor. Kısacası, bu eser, Marx’ı ve düşünce tarzını anlamak isteyenler için özgün ve düşündürücü bir metin niteliği taşıyor.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir